Şaban-ı Şerif Ayı & Beraat Gecesi.

Ali (R.A.)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte

Resulullah (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

Şabanın yarı (on beşinci) gecesi olunca, gecesini (ibadetle) kıyamla* geçirin, gününüde oruç tutun.
Şüphesiz Allah-u Tebarake ve Teala o gece güneş batımından en yakın semaya (inmekten, çıkmaktan, hareket ve intikalden münezzeh olarak, Zat’ına yakışan bir inişle) iner de, fecrin doğuşuna (imsak oluncaya) kadar:

“Bağışlanmak isteyen var mı onu mağfiret edeyim, rızık isteyen var mı ki onu rızıklandırayım, belaya tutulan var mı ona afiyet vereyim, yok mu şöyle isteyen, yok mu böyle isteyen?!” diye nida eder.

Artık kim ne isterse mutlaka ona muradı verilir.

(İbni Mace, İkametü’s salat, no:1388, 1/444; Beyhaki, Şu’abu’l-iman, no:3542,3555, 5/354-362) [Şa’ban-ı Şerif Risalesi – Ahmet Mahmut Ünlü]

“Şaban-ı Şerif Ayı & Beraat Gecesi.” okumaya devam et

Görmüyorlar mı?

Semanın boşluğunda buyruk altına sokulmuş kuşları görmüyorlar mı? Onları (boşlukta) Allah’tan başkası tutmuyor. Kuşkusuz bunda inanan bir topluluk için ibretler vardır.

(Nahl Suresi – 79)

Mümin müminin aynasıdır.

Ebu Hureyre (R.A.) anlatıyor:

Resulullah (S.A.V.) şöyle buyurdu:

Mümin müminin aynasıdır, mümin müminin kardeşidir, (ihtiyaç duyduğunda) onun geçimini temin eder / zarardan-ziyandan korur ve arkasından da / gıyabında da elinden geldikçe onu savunur.

(Ebu Davud, Edeb, 49).

İmanlı kardeşin sana öğüt verirse tut. Ona muhalif olma, karşı durma. Kabul et. Sen hatanı göremezsin; ama o görür. İman sahibi yaptığı nasihatı doğru yapar. Kardeşine gizli kalmış hataları anlatır. Göremediklerini gösterir. İyi nedir, kötü nedir beyan eder, öğretir. Faydalı iş ile faydalı olmayanı tarif eder.
Halka nasihat etmeyi kalbimize getiren Sübhan ‘dır. Bu vazifeyi bize en büyük gaye kılan yine yüce Mevlamızdır.

Abdülkadir Geylani (K.S.)