Müminin Nur’u.

Ebû Hâzim anlatıyor:

Ebû Hüreyre’nin arkasında idim. Namaz için abdest alıyordu. Kolunu koltuk altına kadar yıkadı.
Kendisine, “Ey Ebû Hüreyre! Bu nasıl abdest?” dedim.
Bana, “Ey Benî Ferrûh! Siz burada mıydınız? Sizin burada olduğunuzu bilsem böyle abdest almazdım.
Lâkin ben Dostumun (S.A.V.) şöyle dediğini işittim:
“Müminin ziyneti (nuru), abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır.”

(M586 Müslim, Tahâret, 40)

Allah ve Elçileri Sözünden Dönmez!

Aişe’den (R.A.) şöyle rivayet edilmiştir:

Cebrail (A.S.), Resûlullah (S.A.V.)’i bir ara ziyaret edeceğini vadetmişti. Vakit geldiği halde o gelmemişti.

Resul-i Ekrem (S.A.V.) “
Allah ve elçileri sözünden dönmez!” diyerek elinde bulunan asayı yere attı. Sonra bir de baktı ki, sedirin altında bir köpek yavrusu var.

Bunun üzerine:
–(Ya Aişe), bu köpek buraya ne zaman girdi, diye sordu.
Ben de:
–Vallahi bilmiyorum, dedim. Emri üzerine köpek yavrusu evden çıkarıldı.

Hemen ardından Cebrail (A.S.) Resûl-i Ekrem (S.A.V.)’i ziyarete geldi.

Peygamber Efendimiz Cebrail (A.S.)’e hitaben:
–Geleceğini vadetmiştin, oturup bekledim ama gelmedin, deyince, Cebrail (A.S.):
–Evinde bulunan bir köpek, ziyaretime engel oldu.
Biz melekler,içinde
köpek ve resim/heykel bulunan bir eve girmeyiz, demiştir.

(M5511 Müslim, Libâs, 81)

Komşuna iyi davran.

Ebû Şüreyh el-Huzâî’den (ra) rivayet edildiğine göre

Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:

“Allah (C.C.)’a ve âhiret gününe inanan, komşusuna iyi davransın.
Allah (C.C.)’a ve âhiret gününe iman eden, misafirine ikram etsin.
Allah (C.C.)’a ve âhiret gününe iman eden, ya hayır söylesin ya da sussun.

(M176 Müslim, Îmân, 77)

Saç ve sakalınızı boyayın.

Câbir b. Abdullah (ra) şöyle anlatıyor:

Mekke’nin fethedildiği gün Ebû Bekir es-Sıddîk’in (ra) babası Ebû Kuhâfe (Resûlullah’ın huzuruna) getirilmişti. Saçı ve sakalı kar gibi beyazdı. Bunun üzerine;

Resûl-i Ekrem (S.A.V.) :
“Bunu (boyayarak) değiştirin, ama siyah boyadan da sakının.”
buyurdu.

(M5509 Müslim, Libâs, 79)

Besmele çek, Sağ elinle ve Önünden ye.

Resûlullah (S.A.V.)’ın himayesine aldığı Ebû Hafs Ömer b. Ebû Seleme Abdullah b. Abdülesed anlatıyor:

Ben, Resûlullah (S.A.V.)’ın bakımında olan bir çocuktum. Yemek yerken elim kabın her tarafına uzanıyordu.

Resûlullah (S.A.V.) :
“Yavrucuğum, besmele çek, sağ elinle ve önünden ye”, buyurdu.

-Ben de ondan sonra hep bu şekilde yedim.

(B5376 Buhârî, Et’ime, 2; M5269 Müslim, Eşribe, 108)

Münafığın Alameti Üçtür.

Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre

Resûlullah (S.A.V.) şöyle demiştir:

“Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.”

(B33 Buhârî, Îmân, 24; M211 Müslim, Îmân, 107)

Diğer bir rivayette;

“O kimse oruç tutsa, namaz kılsa ve kendisinin Müslüman olduğunu iddia etse de (münafıktır.)” ilâvesi vardır.

(M213 Müslim, Îmân, 109)